Insanin tekinsiz ve zitliklarla dolu dogasina dogru bir kesif... Genc yazar Serkan Kaya Almalinin kaleme aldigi Yuvarlandigim Mezarlar, insanligin yüzyillardir körü körüne savundugu köhne degerlerin gercekte ne denli ici bosaltilmis ve cürümüs olduguna gönderme yaparak yabanci korkusu, varolus ve yalnizlik gibi konulari özgün bir bakisla ele aliyor. Haritadaki yeri bile neredeyse unutulmus bir kasabaya bir aksamüstü iki yabanci gelir. Bu yabancilarin bildigi tek sey vardir, durup dinlenmeden kazmak. Gercekten var olduklarini kendilerine kanitlayacak bir cift baska gözün bile yillardir topraklarina ugramadigi kasabada bir tedirginlik hali bas gösterir. Bütün kasaba, kazicilarin actiklari cukurlarla dolarken zihinlerdeki sorular ve kuskular da büyümektedir Nereden ve neden geldiler Nicin böyle delicesine bir tutkuyla kaziyorlar Toprak ona ettiklerimizi bagislar mi Kasabalilarin tek bildigi, kazicilarin gece gündüz, durmaksizin calisip topragi onlarin anlayamadigi bir sey icin hazirladiklaridir. Karanlik, tedirgin edici ve elle tutulmaz bir sey icin...Yuvarlandigim Mezarlar, insanin tekinsiz ama kucaklayici, zitliklarla dolu dogasina dogru okuru kesfe cikariyor.Bir kazmanin tek vurusuyla dagilan topragin birligine ve saglamligina dair kuskularim, adimlarimin tedirginligini artirdi demek toprak güvenilmez bir yerdir, ansizin dagilip bizi yutmak icin ufacik bir neden bekler oysa ben insanlarin mezarlari bile isteye, biraz da zevkle doldurdugunu sanirdim.