Bazi seylerin asla geri dönüsü yoktur
Candy yani basimda, terden sirilsiklam bir haldeydi. Agir agir, uzun araliklarla nefes alip veriyordu. Ruhunun gidip geldigini hissediyordum Birakmak istiyor, geri geliyor, birakmak istiyor, geri geliyordu. Gün bittiginde ihtiyacimiz olana kavusacaktik ama simdilik sadece birbirimize sahiptik.
Candy ile Sydneyde sicak bir yaz günü tanistilar. Ilk görüste asik oldular, güzel günler birbiri ardina eriyip gidiyordu. Onun buna alismasina izin vermeyecekti. Ama o denemek istiyordu. Zaten ask paylasmak degil miydi Candynin biraz parasi vardi ve baslangicta her sey güzel görünüyordu. Birlikte iken dünya önlerinde acik ve davetkardi. Ihtiraslari her nefeste artiyordu. Ama paralari suyunu cektiginde artik eskisi kadar rahat ve güclü olmadiklarini gördüler.
Ancak ask hala vardi. Yalniz simdi, aralarina biri daha katilmisti Eroin. Onun da kendine göre zamani, talepleri ve her yeni gün adimlarini kontrol edecek düsünceleri vardi. Sevgilisiyle birlikte bagimliligin karanlik dünyasina dogru sürüklenirken Candy artik patlama noktasina gelmisti.
Candy, bir yandan bagimliligin yasami nasil yikip yok ettigini anlatirken, bir yandan da genclik atesinin soluk kesici cikislarini, akli bastan alan inislerini gözler önüne seriyor.
Sürükleyici bir anlatima sahip ve göz yasartacak kadar dokunakli. Daily Telegraph
Bagimliligin kabusa dönüstügü bir dünyaya tüyler ürpertici bir bakis. Elle