Geceyi Anlat Bana, okuru kendine has rayihasiyla sarhos eder, istirabin derinlerinden bir inci cikarir. Jeanette Wintersonin icinde bir incinin eridigi kadehten sarap icmek gibi sözleriyle niteledigi okuma eylemi bir esrimeye dönüsür. Düskünlerin, fahiselerin, müptelalarin, hayal ve gercek arasinda salinirken ruhu arafta kalip aci cekenlerin, gecenin mahremiyetine siginanlarin hikayesini belleklere kaziyan bu lirik metin, dönemin bohem hayatinin atmosferini yansitma kabiliyetiyle tarihten sisli bir kesit sunuyor.
Döneminin sair, yazar ve elestirmenleri tarafindan modernist edebiyatin mihenk taslari arasinda gösterilen Geceyi Anlat Bana, T.S. Eliot ve Wintersonin sunusuyla...
Okuru büyük bir üslup basarisi, olaganüstü güzel cümleler, göz alici bir kisilestirme ve mizah, Elizabeth dönemi trajedilerine cok benzeyen bir dehset ve yazgi duygusu ile karsilasmaya hazir olmaya cagiriyorum.